Pek çok öğrencinin geleceği üzerinde belirleyici rol oynayacak olan bu sınav öncesinde aday öğrencilerin psikolojik durumları son derece önemli. Anne ve babalar, tavır ve tutumlarıyla, çocuklarının daha başarılı olmasını sağlayabilecekleri gibi potansiyellerini aşağı da çekebilirler. Sınav sadece derslere ve konulara hakimiyetle ilgili bir süreç değil aynı zamanda fiziksel ve psikolojik olarak da güçlü olmayı zorunlu kılan bir süreçtir. Ailelerin sergilemesi gereken olumlu davranış ve tutumlar ise şu şekildedir:
Empati kurabilmek, çocukları için uygun ve sessiz ortam sağlayabilmek, çocuklarına güvendiklerini hissettirmek ve söylemek, boş zamanlarda çocuklarıyla beraber vakit geçirmek…
YKS Öncesi Anne Babalara Tavsiyeler
Çocuklar önce ailelerinin kendilerine inanmasını bekler ve bu inançla kendilerini motive ederler. Cümlelerimiz üzerlerinde baskı kurar, hatalarını kollar, tehdit eder cümleler olmamalı. Ona inandığınızı söylemekten çekinmeyin. Eğer çocuklar, kaygı, korku ve endişelerini paylaşmak isterlerse zaman ayırıp onları dinleyin. Çocuğunuz sizinle hislerini paylaşırken, başka şeylerle ilgilenmeden onları dinlemeye gayret gösterin. Aksi taktirde kendisine kulak verilmediğini düşünen çocuk daha da derin bir yalnızlık hissine kapılacak ve sınav öncesi moral gücünü tamamen yitirecektir.
Kurduğunuz empatinin, çocuğunuzun gözünden bakabilmenin önemi çok büyük. Eğer bunu başarabilirseniz, çocuğunuz kendisini yalnız hissetmeyecek ve sizden güç alacaktır. Aileler yetişkin hayatının ve iş yaşantısının zorluklarıyla kıyaslayıp çocukların dertlerini küçümsemeye eğilimli olabiliyorlar. Bu son derece yanlış… Unutmayın ki ülkede genç nüfusu hiç bu kadar fazla olmamıştı. Bu da demek oluyor ki üniversite sınavları her yıl hiç olmadığı kadar zor ve yüksek bir rekabete sahne oluyor. Bu yüzden çocuklarınızı ve uğraştıkları problemleri küçümsemekten vazgeçin. Konu yükünün fazlalığı, soru tiplerinin zorluğu hakkında konuştuklarında onları dinleyin ve saygı duyduğunuzu hissettirin. Zorlukları anladığınızı ama buna rağmen başarabileceğine inandığınızı belirtin. Bunu yaparsanız çocuğunuz zorluklarla mücadele edecek gücü bizzat sizden alacaktır.
Hedefini Belirlemesine İzin Verin
Öğrenciler çalışma temposuna, kendi yeteneklerine, ilgi alanlarına ve kişiliklerine uygun bir hedef saptamalı. Hedefsiz bir koşuya motive olmak kolay değildir. Ancak belirgin bir hedef için çalışmak her zaman için daha verimlidir.
Ders çalışmasını motive edebilmek için karşılığında ödül vermekten kaçının. Çünkü bu ödüller zamanla hedefin yerine geçecek ve ders çalışma eylemini ancak bir ödül karşılığına katlanılacak bir eziyet olarak zihninde kodlanmasına neden olacaktır.
Esas ödül, hedefine giden yolda mesafe kat etmiş olmasıdır. Çocuğunuzun çalışmadan yaşadığı tatmini olumlu cümlelerle pekiştirmekle yetinin.
Çözülen deneme sınavlarının sonuçları beklenildiği kadar iyi olmadığı anlarda sonuca odaklanarak heves kırıcı değerlendirmeler yapmayın. Bunun yerine gösterdiği çabayı taktir ederek esas önemli olanın mücadeleye devam etmek olduğunu hissettirin. Çünkü mücadeleye doğru şekilde devam edilirse başarı bir şekilde gelecektir. Unutmayın ki o sizin çocuğunuz ve en kıymetli hazineniz. Ona olan sevginizin sınavdaki başarısı ile ilgisi yok. Eğer ona olan sevginizin sınavdaki başarısına bağlı olduğuna dair bir hissiyat yaratırsanız bu mümkün olan en kötü motivasyon yöntemidir. Çocuğunuzun moralinin tümüyle çökmesine yol açabilir.
Sizin göreviniz onun güvenebileceği, korku ve endişelerini paylaşabileceği güvenli bir liman olmak. Çünkü hayatında yeterince zorluk var ve siz o zorluklara bir yenisi olarak eklenmemelisiniz.